Bitlis’te Mithat Sancar: “Oy veren kardeşlerimizin her biri aynı zamanda Seçim Memuru.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Yeşil Sol Parti’nin Bitlis’teki mitinginde; ” 14 MayısDarbe günüydü” diyor İçişleri Bakanı Soylu. Terör yaratmaya çalışıyorlar. Kaygı ortamına hakim olursak insanlara gözdağı veririz sanıyorlar. Ama yanılıyorlar. Atmosfere kimse kulak asmasın Yaratmak istedikleri tedirginlik. Hepimiz sandıkların bekçisi olacağız. Oy veren kardeşlerimizin her biri aynı zamanda seçim görevlisi. Sabaha kadar hep birlikte sandık başında nöbet tutacağız” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Yeşil Sol Parti’nin milletvekili adayları ile Bitlis’te düzenlenen mitingde konuştu. Sancar burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“EN ÇOK SARAYI DUYUN:Bitlis, 14 Mayıs için hazır. Bitlis bu zulmün gücünü göndermeye hazırdır. Bitlis, Yeşil Sol’la birlikte TBMM’ye temsilcilerini göndermeye hazır. Hazırız. Tüm yurtta kararlılıkla devam ediyoruz. Geliyoruz, hep bir araya geliyoruz. Değişim, demokrasi, barış, özgürlük, adalet ve eşitlik için geliyoruz. Seçim çalışmalarımızı halkımızla birlikte yürütüyoruz. Tıpkı her yerde coşku, fedakarlık ve kararlılık gibi. Halkla yürümenin gururu budur. Seninle gurur duyuyoruz. Gençlerin ve kadınların liderliğinde yürümekten onur duyuyoruz. Önümüzde bir şer ittifakı var. AKP-MHP ittifakı seçim kampanyasını zulümle, zorbalıkla, böbürlenerek yürütüyor. Her gün yeni bir operasyon düzenleyerek basına baskı yapıyorlar. Özgür basın emekçilerini gözaltına alıyor ve tutukluyorlar. Bu formülle buradaki ve ülkenin her yerindeki insanları susturabileceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar biz buradayız sesimizi her yere duyuruyoruz en çok saray duysun.
SİZDEN KORKUYORLAR: Dün Dünya Basın Özgürlüğü Günüydü. Bugün yine basın çalışanlarına yönelik operasyonlar düzenlendi. Özgür basın çalışanları tutuklanıyor, partili arkadaşlarımızı alıyorlar, kampanyamızı engellemeye çalışıyorlar. Neden bu kadar çok operasyon var? Çünkü değişimin gücünün ve iradesinin burada olduğunu biliyorlar. Türkiye’nin geleceğini kuracak güç biziz, desteğinizle Yeşil Sol Parti’dir. Senden korkuyorlar; Baskılara boyun eğmeyen, diz çökmeyen Kürt halkının onurlu duruşundan korkuyorlar. Bu saltanata, bu bozuk düzene, bu savaş siyasetine son verecek gücümüzün olduğunu biliyorlar, bu halkın kararlı çabasındadır. Bunun için saldırırlar ama nafile. Onlarca yıldır birebir sistemler uyguluyorlar ama biz yürüyüşümüzden bir adım sapmadık. Bir an durmadık.
ÜZERİNDEKİ İNŞAATLARI ÇALACAĞIZ:
YEŞİL SOL SİZİNLE, SİZİNLE YÜRÜYECEK: Halkla birlikte halk için siyaset yapanlar, ancak halkın sorunlarını çözebilir. İşte buradalar, Yeşil Sol Parti. Sizler için her alanda sizinle birlikte siyaset yürütmeye kararlı partidir. Yeşil Sol Parti önceki mücadelelerini topladı. HDP’nin birikimi burada. Ondan önce yaratılan büyük miras burada. Hepimiz buradayız. Beraberiz, mutlaka değiştireceğiz. Gençlerle kazanacağız. Gençleri işsizliğe, çaresizliğe ve karanlığa mahkûm etmek isteyen bu zalim iktidarı, gençliğin bu kararlı sesi ile değiştireceğiz. Gençler bugünü ve yarını kendi hür iradeleriyle kuracaklardır. Yeşil Sol seninle, seninle yürüyecek. Sevgili kardeşlerim, hükümetin seçimlere nasıl hazırlandığını görüyorsunuz. AKP-MHP ittifakı devletin imkanlarını sonuna kadar kullanarak yürüyor. Halkın parasını halka karşı kullanıyor. Onlara yasak! Başka nasıl koşarlar? Saçma sapan koşuyorlar. Her gün ülkenin dört bir yanına saçma sapan propagandalar yaparak bir tedirginlik ortamı yaratmaya çalışıyorlar.
SABAHA KADAR HER ZAMAN ÇİZMELERDE BİRLİKTE KATILICAĞIZ: İçişleri Bakanı Soylu, 14 Mayıs’ın darbe günü olduğunu söylüyor. Onuru olsaydı, aday olur olmaz istifa ederdi. Olmazsa göndeririz. Onu ve kardeşlerini göndereceğiz. Onlardan da hatalarının hesabını soracağız. Endişe yaratmaya çalışıyorlar. Kaygı ortamını hakim kılarsak insanları korkutacağımızı sanıyorlar ama yanılıyorlar, yaratmak istedikleri korku atmosferine kimse aldırış etmesin. Asla boş propagandalara kulak asmayın, asla prim vermeyin. Hepimiz sandıklara sahip çıkacağız. Oy veren kardeşlerimizin her biri aynı zamanda seçim görevlisidir. Sabaha kadar hep birlikte sandık başında bekleyeceğiz. Bu ülkedeki her şeyi çaldılar. İrademizi gasp ettiler. Kayyum politikalarıyla irademizi gasp ettiler. Bu kayyum politikalarını tarihin çöplüğüne göndermenin zamanı geldi. Halkın iradesini yeniden iktidara getirmenin zamanı geldi. Kaygıyı yaşayan onlar, kaybedeceklerini biliyorlar. Onlara kaybettirecek en büyük ve kararlı duruş, Kürt halkının ittifaklarının oluşturduğu duruş, yaratığın yürüyüşü, büyüttüğü güçtür. Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakını da kurduk. Halkımızla en büyük ittifakı kurduk. Birlik olalım, birliğimizi kimsenin bozmasına izin vermeyelim, irademizi güçlü tutalım. Bu düzeni değiştirelim, bu gücü gönderelim.
14 MAYIS’TA KARANLIKLARA SON VERECEĞİZ, HALKIN MEŞALELERİNİ YAKACAĞIZ : Ahlat’ta saray yapıyorlar, Bitlis’in yoksulluğunu görmüyorlar. Görememeleri zihniyetlerinden kaynaklanmaktadır. Van, Hakkari, Şırnak, bütün Kürt illeri kalkınma düzeninin en altında. Bitlis, Türkiye’de gelişmişlik açısından 81 il arasında 76. sırada yer almaktadır. Yani sefaletin en fazla olduğu illerden biridir. Kürt halkı bunu hak etmiyor, biz değiştireceğiz. Ülkeye her zaman refah ve eşitliği birlikte getireceğiz. Sefalet ve yoksulluk kader değildir. Bir ülkedeki toplumun çoğu yoksulluk içinde yaşıyorsa, bunun nedeni birinin çok güçlü olmasıdır. Birileri ülkenin kaynaklarına el koyarken milyonlar aç ve fakir kaldı. Bu haksız sömürü düzenini değiştirmek boynumuzun borcudur. Bu sistemi değiştireceğiz. Bu sefaleti, soygun ve yağma düzenini, savaş ve rant üzerine kurulu bu çürümüş düzeni hep birlikte değiştireceğiz. 14 Mayıs büyük değişimin dönüm noktası olacak. Oylarınız ve kararlılığınız ile aydınlığa giden yolu açacağımız gün olacaktır. 14 Mayıs’ta karanlığı bitirip, milletin meşalesini yakacağız.
ÜCRETSİZ GÜNLERİ KAZANACAĞIZ: Seçime 10 gün kala çalışmalarımızı artırmamız gerekiyor. Hep beraber çevremizdekileri sandığa götürelim. Herkes sandığa gidip mührü ağaca, Yeşil Sol’un ağacına vursun. Her birimiz seçim güvenliğinden kendimizi sorumlu tutalım, sandık görevlileri ve gözlemcileri olarak çalışalım. Bu halk iradesini çalmayacak, kaygıya boyun eğmeyecek. Bu insanlar kesinlikle kazanacak. Boş günleri kazanacağız. Ödediğimiz bedeller boşuna ödenmeyecek. Ödül özgürlük, demokrasi ve barış olacaktır.”
